Arteriovenöz malformasyon, beyindeki atar damar ve toplar damarlar arasında, normalde olmaması gereken bir takım bağlantılarla ‘damar yumağı’ oluşturması durumuna denir. Bu durum doğuştan olan bir bozukluktur. Arteriovenöz malformasyonların nedeni bilinmemektedir.
Arteriovenöz malformasyonlar genellikle herhangi bir belirti ve bulgu vermeden yıllarca sessiz kalabilir. Ancak bazen arteriovenöz malformasyonların birden yırtılması sonucu beyin içine kanama olur, ya da bazen eğer ‘damar yumağı’ büyükse epilepsi (sara) nöbetine neden olur. Bunun sonucunda da inme belirti ve bulguları ortaya çıkar ve hayatı tehdit eden klinik durumlar oluşur.
Arteriovenöz malformasyonlu hastaların yarısından çoğunda beyin kanaması ilk bulgu olarak ortaya çıkar. Kanamanın yerinde ve ciddiyetine göre bu durum çok ciddi sekellere ya da ölüme yol açabilir. Arteriovenöz malformasyonu olan bir kişide kanama gelişmesi riski yılda %3 civarındadır.
En sık görülen belirti ve bulgular şunlardır: başağrısı (ani başlayan, tek bir yerde veya her yerde, bazen migren ağrısına benzeyen), başağrısıyla birlikte olan kusma, görme bozuklukları (görmede azalma, çift görme, bulanık görme), havale geçirme, vücudun herhangi bir yerinde kas güçsüzlüğü, bilinç değişiklikleri (uykuya eğilim, kafa karışıklığı, yer-kişi-zaman isimlerini karıştırma, sinirlilik), ense sertliği. Bunların yanı sıra şu bulgular da ortaya çıkabilir: konuşma bozukluğu, koku almada bozukluk, bayılma, hareket bozukluğu, yüz felci, ani göz kapağı düşmesi, baş dönmesi.
Arteriovenöz malformasyonların tanısı nasıl konur?
Tam bir fizik ve nörolojik muayenenin arkasından beyin tomografisi, beyin anjiografisi, veya beyin MR arteriovenöz malformasyon tanısını kesinleştirir.
Arteriovenöz malformasyonlardaki tedavi seçenekleri nelerdir?
Kanayan bir arteriovenöz malformasyon tıbbi bir acil durumdur ve hastanın acilen hastaneye yatırılmasını gerektirir. Tedavinin amacı kanamanın durdurulması, havalenin önlenmesi ve mümkünse AVM’nin ortadan kaldırılmasıdır.
Tedavi olarak genellikle açık beyin ameliyatı en köklü çözümdür, endovasküler yöntemle embolizasyon veya radyocerrahi girişim diğer tedavi yöntemleridir. Bazı durumlarda bu tedavi yaklaşımlarının karışımı kullanılır.